18 Ocak 2012 Çarşamba

Bir geceye daha düştün. Adımlarımı sayar gibi, ölçer gibi ruhumu, gelir gibi yamacıma... Dokuna sokulamadığım, fikrine düşemediğim, bana çağıramadığım bir gece daha... Biliyor musun ellerini hatırlayamadım... Yüzünü seçemedim. Affın üzre, uzun zaman oldu... Kokunu anımsayamadım, tanımadım ismini. Çünkü böyle olmalıydı. Çünkü ben kaçmazsam, sana gelirim...

16 Ocak 2012 Pazartesi

En merhametli sözlerdi gittiğin vakit.
Hoyratlığımı dolu dizgin hafifleten, çatık kaşlarımı yumuşatan, asil bir vedaydı seninkisi.
Sol yanıma koyan, fikrimi hafifleten cinsten, çelişkili bir ayrılık.
Kokusuna vuramadığım, tavrına tükürdüğmünün vedası...

12 Ocak 2012 Perşembe

Ayaklarım dolanmasaydı ayaklarına,
yüzüme düşmeseydi saçların,
bedenin sarmasaydı tenimi sıkıcasına,
Burunun kemiğinde gezinmeseydi parmaklarım,
Ve dağılmış kaşlarını düzeltmeseydi yine ellerim...
Adı olurmuydu inilti bakışların?