29 Ağustos 2011 Pazartesi

Sarıya kaçan ince telli saçlarına ürperiyor derim, çehrem yanıyor susadığım parmaklarına,
ve ayaklarım yelpeleniyor tüm geri dönüşü olmayan gitmelerine...
Her gün dokundan bir parça söküyor mütemadiyen ağlamaklı olan gözlerim,
ve burnum susmuyor senli tüm soluklara koşmaktan.
Sırtım dönmüyor sırtına,
ve tüm sitemlerimi emiyor suretin...

28 Ağustos 2011 Pazar

Kaç gece yaşadım bilmiyorum...
En büyük mirasındı içime düşürdüğün kor
Ve ben kaç gece yandım bilmiyorum...
Kaç gece kemirdim tırnağımdan sökülmeyecesi derini
Kaç gece kazıdım gerdanımdan bıçak kokunu
Ve kaç gece yaşamak istedim, bilmiyorum...

26 Ağustos 2011 Cuma


Ölüm aklıma gelecek günü sayıklıyor bedenim,
sözlerin kızgın, masmavinin en kapalı tonunda.
Ve bir bir parmaklarımı gezdirdiğim saçlarına dolanıyor ruhum. Dizlerim taşıyamıyor kapının eşiğindeki ayrılığı.
Ve hiç durmadan sana bilmediğin günahları işliyorum.
Affet sevgilim, bu gece ölmek istedim...

18 Ağustos 2011 Perşembe

Derim susuyor
sendeliyorum,
arsız ruhum
söküldükçe sökülüyor kahrolası
derimin üstündeki tüm yaşam çizgilerim,
senden ötürü tüm soluklara hapis.
ve ben o demir parmaklıkların içindeki zaman kadar seninim...

4 Ağustos 2011 Perşembe

Kurguladıklarım,
sonu gelmeyen kurgularım
kuşkularım
,
senden sonra bildiklerim
ve hapsolduklarım,
tüm senli vakitler.
karşı koyamadığım,
delice varoluş savaşlarım
senden ötürü bilmediklerim, hiç istemediklerim.
ve sövdüğüm aydınlığım,
her sabah iğne ağızlı kafama üşüşen sevinçlerim
torba dolusu mahrem yalanlarım,
teslimin eşiğinde tutamadıklarım...
Bugün benim düşündüklerimi önemse.
Kendine iyi bakmakla başla işe. Mesela, mütemadiyen süre gelen tutkularını dizginle. Veya kendine göre gördüklerinden kaçın. Sövdüğün duygularına şans ver. Beni unut, düşüncelerimi önemse. En başta kendini, zihnimdeki ilki...